Çığ ve donma konularında kayakçılara tavsiyeler

Çığ ve donma konularında kayakçılara tavsiyeler neler olabilir? Kayak merkezinde başınıza gelmesi muhtemel istenmeyen durumlar, kayak yada snowboard yaparken çığ ve donma riski. Kayak yaparken çığ ve donmalara karşı tavsiyeler konulu yazımızı sizler için araştırıp derledik.

Çığ altında kalma ve donma tehlikeleri!!!

İnsan vücudu birkaç metre kalındığındaki çığ, toprak yığını ve çöken kömür ocağı altında 1 saat kalırsa yaşama şansı % 50’dir.  Eğer bir saat’ten fazla kalırsa hayatta kalma şansı % 30’a iner.

Böyle bir durumda, kişi şuurunu kaybedebilir. Vücudunun diğer kısımlarında yaralanmalar ve kırık olabilir. Yaralı, yüzünün önündeki oksijenli havayı kullanır. Her soluk verişte karbondioksitçe zenginleşen hava burada birikirken oksijence zengin hava nefes alma ile azalır. Karbondioksitle zenginleşen hava toprak ve kar içindeki hava boşluklarında toplanır. Yaralının karbondioksiti soluması ile karbondioksit boğulması (uykuya dalma), solunum merkezinin çalışmaması ve solunumun durması ile ölüm olur. Soğuğun etkisi ile genel donma belirtileri de olur.

Çığ nasıl oluşur ve korunma yolları nelerdir?

Kısaca büyük bir kar kütlesinin yamaçtan aşağı kayması olarak tanımlanan çığ nedir, nasıl oluşur, çığ sırasında neler yapmalı ve hangi numaraları aramalıyız?

Çığ nedir?

Çığ, genellikle bitki örtüsü olmayan engebeli, dağlık ve eğimli arazilerde, vadi yamaçlarında tabakalar halinde birikmiş olan kar kütlesinin iç ve/veya dış kuvvetlerin etkisi ile başlayan bir ilk hareket sonucu (tetiklenen), yamaçtan aşağıya doğru hızla kayması olarak tanımlanır.

Çığ neden ve nasıl oluşur?

Çeşitli tahribata yol açan çığların meydana gelmesinin pek çok sebebi vardır. İlkbahar yağmurları, dağların tepesinden eteklerine doğru esen rüzgarlar, karların erimeye başlaması, gök gürlemesi gibi ses titreşimleri çığın başlaması için birer sebep olabilirler. Sıcak havalarda eriyerek donan karların üzerine sonradan yağan toz halindeki karların, donmuş tabaka yüzünden kolay kayması, kuru kar çığları diye adlandırılan çığların ana sebebidir.

Çığ

Ayrıca bol kar yağdığında taze kar tabakasının alttaki eski tabakayla iyi kaynaşmaması sonucu, rüzgarın kaldırdığı büyük bir kar kitlesinin aşağı inerek alttaki kar tabakası üzerinde kayması sonucu, bir hayvan veya kayakçının oynak kar tabakasını çiğneyerek harekete geçirmesi sonucu çığ oluşabilir.

Yüksek dağların tepesinden kopup eğimi fazla yamaçlardan yuvarlanarak büyük kütleler haline gelen kar yığınları, dağlardan kopup yuvarlanan buz parçaları veya kütle halinde kayan karlar. Bunlar, senenin hemen hemen aynı mevsiminde meydana gelir ve çığ oluğu denen yolları takip ederek önlerine rastlayan ağaçları söküp binaları yıkar. Bağ, bahçe gibi yerleri tahrip eder. Hatta can kaybına sebep olurlar.

Türkiye’de Cilo, Munzur, Zigana vb. yüksek dağlarda, İsviçre’nin sarp dağlarında bunlara çok sık rastlanır. Çığlar bazen o kadar çok büyük yığınlar meydana getirirler ki, hacimleri 100 bin metreküpü geçer.

Asıl çığ diye adlandırılan ve karların erime zamanı olan çığlar ise, kar altındaki taş ve toprakları da beraberinde toplayarak büyük yığınlar meydana getirirler. Önlerine rastlayan ağaç, bina gibi her türlü engeli tahrip ederler. Yüksek dağlarda bulunan buzlardan kopan büyük buz parçalarının meydana getirdiği buz çığlarının da buna benzer tahrip edici tesirleri vardır.

Öncelikle çığdan kurtulmanın ilk yolu çığ oluşumuna sebebiyet verecek hareketlerden kaçınmaktır. Bu yüzden bağırmak ve kar kütlelerini yerinden oynatacak riskli hareketler yapmak sakıncalıdır.

Çığ sırasında neler yapabilirsiniz?

Çığ genellikle çok hızlı gelişir ve hareket eder. Bu nedenle, çığın oluşması fark edildikten sonra mümkün olduğunca hızlı ve soğukkanlı olunmalıdır.

Çığın başlangıç anından sonra, eğer bina içinde değil dışarıda bulunuyor iseniz;

Çığ başladığında, çığın büyüklüğüne, hızına, patikanın genişliğine, etrafta bulunan araçlara (araba, kayak, kar aracı veya hiçbir şey) ve var olan daha güvenli yerlere (büyük ve sabit kayalar, yamaç aşağı girintiler, vb.) bağlı olarak, o alandan çok hızlı bir şekilde ayrılmaya karar vermek gerekir.

Çığın daha yavaş ve yüksekliğinin az olduğu kenar kısımlarına ulaşmaya çalışmak,

Eğer çığa yakalanmamız kesin ise veya o anda kayak yapıyor iseniz, kayak sopalarını (batonlar bileğe bağlı olmamalıdır) ve kayakları çıkarıp atmak, sabit bir ağaç (yeterince güvenilir olmasa da çığın büyüklüğüne göre çare olabilir), kaya veya başka bir cisme tutunmaya çalışmak,

  • Kırılmış ağaç ve kaya parçalarından uzak kalmaya veya korunmaya çalışmak,
  • Yerden de destek alarak yüzme hareketi yaparak akan karın üstünde kalmaya çalışmak,
  • Ağzı sıkıca kapatmak, eğer mümkünse kafa karın altında kaldığı anda uzun süre nefesi tutmaya çalışmak,

Önerilen diğer bir yöntem de akış sırasında oturma pozisyonu almaktır. Bu yöntemde bacaklar ve kollar birbirlerine yapıştırılır ve çığ durmadan kısa süre önce, bacaklar ile yeri sertçe iterek (eğer zemin altta ise veya zemin üzerindeki kar sertleşmeye başlamış ise) kalkmaya çalışmak. Çünkü çığ durduktan sonra, betonumsu bir özellik kazanacak olan kar içinde, değil kalkmak parmağımızı oynatmak bile imkansızdır.

Çığ durmadan önce mutlaka bir el yüzün önünde (ağız ve burnu kapatacak şekilde), diğer el de başın üstünde (yüzeye doğru uzatarak) tutmak ve kar altında kalınan zaman boyunca bizim için hayati önem taşıyacak olan nefes alınan boşluğu (hava kesesi) genişletmek ve bu arada başı sağa sola çevirmeye çalışmak da fayda vardır. Bu hava kesesi, çok küçük olsa bile ağız ve burnun kar ile dolmaması demektir. Kesenin varlığı, kazazedenin her zaman kurtulma şansının olduğunu ümit etmesini sağlar.

Bazı olaylar ve araştırmalar göstermiştir ki, sırt çantası taşıyan insanların çığın topuk hizası civarında yüzeyde kalma şansları, taşımayanlardan daha fazladır.

Eğer bir aracın içinde bulunuyorsanız;

  • Motoru durdurup, ışıkları söndürmeli,
  • Araçtaki oksijen miktarını korumak için kibrit yakmamalı,
  • Eğer telsiz varsa çağrı yapmalı ve telsizi alıcı konumunda sürekli açık tutmalı,

Eğer araçta bir çubuk veya benzeri bir alet var ise, bunu kar içine yukarı doğru batırıp kurtarmaya gelecek olanların çubuğu görmelerini ümit etme şansımız da olabilir

En son olarak da çevreleyen karı kazmaktır. Ancak, kazarken kişi kendini kesinlikle güvende hissetmiyorsa araç içinde kalmanız daha emniyetlidir.

Çığdan sonra ne yapmalısınız?

Çığ olduktan sonra, en kısa zamanda ilgili kişi ve kuruluşlara haber verilmelidir. Ancak, afet olduktan sonra ilgili kişilere ulaşılamıyor ise aşağıda verilen telefonlara haber verilmesi, size en kısa zamanda yardımın ulaşmasını sağlayacaktır.

Bu numaralar sizde yok ise, hemen şimdi kolay erişebileceğiniz bir yere not ediniz! Bu numaralar;

  • 122 AFAD
  • 155 Polis
  • 156 Jandarma
  • 179 Alo Valilik
  • 112 Ambulans

Çığ düştüğünü ve bir kayakçının altında kaldığını gördünüz yada size haberi geldi, ne yaparsak hayati derece de işe yarar?

  1. Kaza yerini tespit ediniz.
  2. Aynı çığ yada göçük altında kalmamak için dikkat ediniz.
  3. Bulduğunuz bir cisim, elbise, kayak vs. varsa yerinden kaldırmayınız
  4. Eğer kazazedeyi bulamazsanız içeri sokacağınız bir sopayı sağa–sola çevirerek kişiyi bulmaya
  5. çalışınız.
  6. Yaralıyı göçük yada kar yığını altından kurtarınız.
  7. Kazazedeyi 20–30 dakikada bulamazsanız yardım isteyiniz.
  8. Polise ve İtfaiyeye telefon edip durumu bildiriniz.
  9. Önce yaralının yüzünü açınız.
  10. Varsa ağzındaki kar, kum, çamur gibi yabancı cisimleri temizleyiniz.
  11. Göğüs kafesinin üzerini açınız.
  12. Yaralı hiç solumuyorsa veya solunumu yetersizse ağızdan ağıza yapay solunum yapınız.
  13. En sonunda bütün vücudu kar yığını yada toprak altından kurtarınız.
  14. Kurtarma sırasında boyun ve bel omurlarında kırık olabileceğini unutmayınız. Kazazedeyi bükmeden taşıyınız.

Karlı ve dağlık bölgelerde yaralı taşıma

Kötü hava koşullarında ve dağlık bölgelerde yaralılara ulaşmak ve bunları en yakın sağlık merkezine veya helikopterlerin konacağı yere kadar taşımak oldukça zordur.

  1. Eğer yaralanma hafifse, kaza yeri yola yakınsa, yaralı ile birlikte bulunanlar kuvvetli ve dinlenmiş ise, birlikte en az 7–8 kişi varsa, taşınacak uzaklık 3–4 km.’den fazla değilse ve yaralının ruhsal durumu uygunsa taşıma yapılır.
  2. Aksi durumda yardım gelene kadar beklenir.
  3. Helikopterle taşıma en uygun ve hızlı olmalıdır. Helikopterin ineceği yer 50×50 m2 büyüklüğünde olmalıdır. Paletli, kar ve buz üzerinde giden motorlu kızaklar ile de taşıma yapılabilmektedir.
  4. Yaralı önceden ruhsal yönden hazırlanmalı, üşümesi önlenmeli, su geçirmez battaniye ile sarılmalı, güneş gözlüğü takılmalı ve şapka giydirilmelidir.
  5. Eğer yaralanma bacaklarda ise başı gidecek yönde; göğüs, baş ve kollarda olan yaralanmalarda
  6. ayakları gidecek yönde olacak şekilde taşınır.

Donmalar

Normalde vücut iç ısısı 37° C dir. Vücut ısısının düşmesi ile normal vücut çalışması da değişir. En sonunda kalp durması sonucu ölüm olur.

Normal vücut ısısında kan damarları elastiki olup kanla doludur. Deri ısısı 20°C nin altına düşünce derideki kan damarları vücudun savunma mekanizmasının sonucu olarak büzüşür. Buradaki kan vücut içindeki duyarlı organlara gider. Deri ısısının daha çok düşmesi ile kan dolaşımı daha çok bozulur. Deri beyazlaşır, soğur his kaybolur. Böbreklere giden kan artar. İdrar çoğalır, idrar yapma isteği artar. Damarlarda dolaşan su miktarı azalır. İlk yardım olarak verilen sıcak şekerli içecekler vücut ısısını tamamladığı gibi enerji de sağlar.

–10°C de kan damarlarına elastiki özellik veren sinirler felç olduğundan kan damarları gevşer ve genişler. O zaman deri kızarır ve kişi sıcaklık duyar. Kendisini ısınmış hisseder.
Deri ısısının daha çok düşmesi ile vücut içi ısısı daha da düşer. Vücut içinde sıcak durumdaki kan vücut yüzeyine gelir. Orada kan daha da soğur. Sonra da soğuk kan vücut içindeki organlara tekrar gelir. Birdenbire vücut ısısında düşme ve kalp durmasına yol açabilir.

İyi giyim donmaya karşı en iyi koruyucu önlemdir. Bilgili olarak giyinme vücut ısısının düzenlenmesinde çok önemlidir. Dışarıdaki soğuğa göre değil, dışarıda yapılacak harekete göre giyinilmelidir. Vücut araba motoruna benzer, hareket etme ile vücut ısınır. Arabayı soğutan radyatör gibi baş ve el bilekleri de vücudu en çok soğutan kısımlardır.

Hareket edildiği sürece vücut ısınır. Elbiseler terden ıslanır, işte o zaman donma tehlikesi artar. Elbiselerdeki nem soğuğu havaya göre 25 kez daha fazla iletir. Donmalar değişik derecelerdeki soğuğun etkisi ile meydana gelir. En çok sırasıyla ayak parmak uçları, kulak, burun ve el parmaklarında donma görülür.

Soğuğun etkisi ile o bölgedeki damarlar büzülür. Kandaki oksijen miktarı azalır. Deri morarır. En sonunda damarlarda tıkanıklık olur. Psikolojik nedenlerin daha çabuk donmaya yol açabileceğini unutmayınız. Koruyucu önlem olarak dışarı çıkmadan önce yüzünüzü sabunlu su ile yıkamayınız. Sabun yağları erittiğinden, donmayı çabuklaştırır. Yalnız geceleri yüzünüzü sabunlu su ile yıkayınız. Kayak ve snowboard yapmaya çıkmadan önce yüzünüzü soğuk su ile siliniz. “Kötü hava yok, kötü giyim var” sözünü hatırlayınız.

Donmalarda ilk yardım

  1. Önce yaralıyı donma bölgesinden kurtarınız. Rüzgardan koruyunuz. Açıkta iseniz kapalı bir yere giriniz. Örneğin –10°C hava sıcaklığında saniyede 10 metre hızla rüzgar estiği zaman hava sıcaklığı –30°C gibi etki eder. Farkına varılmadan donmaya yol açar.
  2. Donmuş kişiyi soba, lamba gibi sıcaklık veren cisimlerden uzak tutunuz.
  3. Donmuş vücut kısmındaki elbiseleri çıkarınız. Eğer bunlar da donmuş ve deriye yapışmışsa hafif ılık su uygulayarak buzun erimesini sağlayınız. Ayakkabısını çıkarınız. Battaniyeye sarınız.
    1. Bir battaniyeyi çapraz diğerini birincinin alt ucuna paralel koyunuz.
    2. Üstteki battaniyenin bir ucunu hastanın bir omuzu üzerine diğerini diğer omuzu üzerine getiriniz. Ayaklarını örtünüz. Böylece hastanın kolları serbest kalır.
    3. Alttaki battaniyenin en üst köşesini baş hizasına kadar yuvarladıktan sonra bir taraftaki köşeyi karşı tarafta göğüs altına sıkıştırınız.Üst köşeyi baş etrafında yüzü açıkta kalacak şekilde dolaştırınız.
    4. Karşı taraf ucunu da hastanın karşı taraf omuzu altına sıkıştırınız
  4. Kuru, ısıtılmış giyecek giydiriniz. Sıcak, şekerli içinde alkol bulunmayan içecek veriniz. Örneğin, sıcak şekerli süt, çay gibi. Vücut enerjiye gereksinim duyar. Yapılan fazla idrar ile kaybedilen su yerine konmuş olur.
  5. Kesinlikle karla ya da elinizle ovuşturmayınız. Masaj yapmayınız. Donmuş yerinizi daha fazla yaralamış olursunuz.Elinizle tutarak ve verdiğiniz solukla ısıtınız.
  6. Kol ve bacakların hareket etmesini sağlayınız. Bu, vücut ısısını ve kan dolaşımını arttırır
  7. Soğuğun aynı bölgeyi tekrar etkilemesine karşı koruyucu önlem alınız. O bölgeyi varsa yünlü giyeceklerle örtünüz.
  8. Derin donmadan sonra deri normal rengini ve ısısını tekrar kazansa da hemen yürütmeyiniz.
  9. Eğer 30 dakika içinde donan yer normal renk ve ısısını kazanmışsa o yeri 40°C lik sıcak suya batırınız.
  10. Yüksek sıcaklık zararlıdır, bu nedenle suyun sıcaklığı değişmemelidir. Mümkünse sıcaklık termometre ile ölçülmeli yada dirsekle kontrol edilmelidir. Küvet varsa bütün vücudu aynı anda ısıtmak en iyisidir.
  11. Isıtma ağrı yapar, gerekirse yaralıya ağrı kesici ilaç verilmelidir
  12. Derinin ısısı, rengi ve dokunma hissi 30 dakika içinde düzelmemişse hemen hastaneye gönderiniz. Gevşek, yumuşak bir pansuman ile sıkmadan sarınız. Birkaç kat pamuk sargı en uygunudur.
  13. Donan kişinin dinlenmesini sağlayınız.
  14. Donmuş yerin altına yastık koyarak kalp seviyesinin yukarısına kaldırınız.
  15. Şuuru yerinde değilse ağızdan içecek vermeyiniz. Hafif baş aşağı yatırınız.
  16. Bilezik ve yüzük varsa çıkarılmalıdır. Donma nedeni ile şişlik olursa bunlar kol ve parmağı sıkarak kan dolaşımını bozar. Hatta kangrene yol açabilir
  17. Deride oluşan su dolu kabarcıklar delinmemelidir. Mikrop bulaşma tehlikesi vardır.

Genel vücut donması hali belirtileri

Vücut iç ısısı 35°C nin altına düşerse, o zaman genel vücut donmasından bahsedilir. Çoğu kez soğuk havalarda olan kazalar; rüzgarlı soğuk havalarda, soğuk suda boğulma gibi durumlarda olur. Islak elbise, ıslak ayakkabı donmayı hızlandırır.

Başlangıçta (1.devre) böbreküstü bezlerinden salınan adrenalin nedeni ile deri damarları büzüşür, beyazlaşır, titreme olur. Bu ısı kaybını 5 kez arttırır. Kazazedede yorgunluk ve şaşkınlık hali görülür. Eğer daha kötüleşme olursa 2. devreye girilir. Bu zaman makattan ölçülen vücut ısısı 34–35°C olur. Isı 34°C nin altına düştüğü zaman şuur kaybı olur. Kaslarını oynatamaz, kalp görevini yapamaz. Nabız yavaşlar, kalp atışı düzensizleşir. Göz bebekleri genişler. 3. devrede felçler oluşur. Vücut ısısı 30°C nin altına düşerse refleksler kaybolur. Kalp zayıflar ve ölüm olur.

İlk Yardım

Şuuru yerindeyse;

  1. Şekerli sıcak içecekleri (örneğin; sıcak çay) azar azar veriniz.
  2. Vücut içindeki ısıyı artırmak için hareket ettiriniz.Bu ağır vakalarda yapılamaz. Kişinin kuvveti kalmamıştır.
  3. Bütün bu işlemler kapalı yerde normal oda ısısında yapılmalıdır. Kesinlikle ocak, soba karşısında yapılmamalıdır.
  4. Nabız ve solunumu devamlı olarak kontrol ediniz.
  5. Kuru giysi giydiriniz. Battaniye ile sarınız.
  6. Donan kişiyi sarsmadan hastaneye taşıyınız.

Şuuru yerinde değilse;

  1. Kişiyi öne meyilli olarak yana yatırınız. (NATO yatırılışı) Beynine gelen kanı artırmış olursunuz. Ayrıca kusarsa çıkardıklarının akciğerlere kaçmasını önlemiş olursunuz.
  2. Solunumu durmuşsa ağızdan ağıza yapay solunum yapınız.
  3. Hastane 3 saatten fazla uzakta ise vücudu ısıtmak için fazla hareket ettirmeyiniz.
  4. Ağızdan içecek sulu gıda vermeyiniz.
  5. Nabız ve solunumunu devamlı olarak kontrol ediniz.
  6. Battaniye ile örtünüz.Hastaneye taşıyınız.

Faruk Karataş

1987 yılında başlayan kayak macerası hız kesmeden devam ediyor. Eski milli sporcu, kayak antrenörü. Kış sporlarıyla ilgili araştırma yapmayı ve edindiği bilgileri paylaşmayı seviyor. Kayak, snowboard ve diğer tüm kış sporları hakkında kaliteli içerikler üretip insanların faydasına sunmak amacıyla kayaksever.com sitesini kurdu.

İlginizi Çekebilir

Başa dön tuşu
error: İçerik kopyalanamaz !!