Kayaklı Koşu spor dalında Türkiye Kayak Federasyonu’nda neler oluyor?
Türkiye Kayak Federasyonu, Kayaklı Koşu spor dalının gelişimi ve başarılar elde edilmesi için oluşturduğu yeni sistemi sorunsuz işletiyor gibi gözüküyor. Bu yazımızda Türkiye Kayak Federasyonu spor dalları arasında yer alan Kayaklı Koşu spor dalının ülkemizdeki durumu hakkında bilgiler vermeye çalışacağız.
Aslında Türkiye’de kayak deyince ilk akla gelen Alp Disiplini spor dalı. Hani hiç bilgi sahibi olmayanlara “dağdan aşağı doğru S yaparak zikzak çizerek kaymak” diye anlatılan spor dalı. Ancak dünyada ve ülkemizde kayak sporu sadece Alp Disiplini spor dalından oluşmuyor. Yani kayak deyince “basketbol, tenis, voleybol, hentbol, yüzme” gibi bir spor dalı aklınıza gelmesin. Bu spor dalları gibi birbirinden tamamen farklı 5 spor dalı düşünün. Türkiye Kayak Federasyonu tam 5 farklı spor dalında faaliyet gösteriyor. Evet yanlış duymadınız!!! Türkiye Kayak Federasyonu tam 5 farklı spor dalı ile çok zor bir görevi yerine getirmeye çalışıyor. Yönetim ve organizasyon boyutunu siz düşünün artık.
Peki nedir bu spor dalları?
- Alp Disiplini
- Kayaklı Koşu
- Snowboard
- Biathlon
- Kayakla Atlama
Her biri çok keyifli spor dallarıdır. Her birinin camiası, kompetanı, antrenörü ve sporcusu farklıdır. Kayak sporu leb-i deryadır. Anlat anlat, yaz yaz bitmez…
Çok detaya girmeyelim. Artık kayak deyince aklınıza sadece Alp Disiplini spor dalı gelmeyeceği noktasında herhalde hem fikiriz.
Başlayalım o zaman…
Kayaklı Koşu spor dalı dünyanın sayılı zor sporları arasında yer alır ve çok nankör bir spordur, 12 ay mütemadiyen çalışma gerektirir. Uluslararası spor arenasında kabul görmüş bir araştırmaya göre, dayanıklılık bakımından Bisiklet, Uzun Mesafe Koşu ve Yüzme sporları sonrasında Kayaklı Koşu spor dalı en zor 4. spor dalı olarak üst sıralarda yer almıştır.
Türkiye Kayak Federasyonu bu branştaki çalışmalarına istikrarla devam ediyor. Güncel durumda Kayaklı Koşu için uluslararası başarıyı sadece madalya ile kıyaslamamak yerinde olur. Bu spor dalı hakkında bilgi sahibi olmayanlar için çok teknik detaya girmeden, içinde bulunduğumuz durumu anlaşılabilir bir dille ifade etmeye çalışalım.
Öncelikle İskandinav ülkelerinin bu spor dalını “ata sporu” olarak gördüklerini, bu kapsamda popülaritesinin bir hayli yüksek olduğunu, bunun neticesinde de en başarılı sporcuların bu ülkelerden çıktığını söylemek yerinde olur.
Uluslararası Kayak Federasyonu (FIS), faaliyet alanına giren tüm spor dallarında kendi oluşturduğu puanlama sistemi ile her yıl değişik dönemlerde FIS sporcu sıralama listesi oluşturur. FIS’in Kayaklı Koşu spor dalı için yayınladığı en son dünya sıralaması listesi 3229 sporcudan oluşuyor. Biz bu sıralamanın neresindeyiz detayına girmeden geçtiğimiz son 3 yıldaki sıralamaya değinelim.
2014-2015 sezonu
- Erkekler, 856
- Bayanlar, 906
2015-2016 sezonu
- Erkek,1216
- Bayanlar, 711
2016-2017 sezonu
- Erkekler, 515
- Bayanlar, 771
2017-2018 sezonu
- Erkekler, 289
- Bayanlar, 586
3229 sporcu arasında 289. sıradan listede olmak büyük başarı. Federasyonun yanı sıra teknik ekibe, antrenörlere ve sporculara gönülden teşekkürler…
Olimpiyatlar…
En üst seviye spor organizasyonu olan Kış Olimpiyatlarına “kendi ülkende seçme yapıp tam takım gitmek” ne yazık ki mümkün değil. Olimpiyat Komitesi tabiri caizse diyor ki “bağlı olduğun uluslararası federasyon sana olimpiyatlara gidecek sporcular için kriterler ve kotalar gönderdi, bu detaylara sporcuların giriyorsa başım üstüne buyur gel, yok uymuyorsa hadi bayrağın dalgalansın bari bir sporcu getir”. Biz bu noktada, Kayaklı Koşu sporunda bugüne kadar bayrağımız dalgalansın temsil edilelim amacıyla Kış Olimpiyatlarında boy göstermişiz.
